Ana SayfaANALİZ-Aylık Strateji(TSKB Yatırım)----

ANALİZ-Aylık Strateji(TSKB Yatırım)

02 Nisan 2014 - 15:40 borsagundem.com

TSKB ( http://www.tskb.com.tr ) Araştırma Bölümü Tarafından
Hazırlanan Aylık Bülten:
"BIST mart ayında %11,5 yükseldi. Dünyada ekonomik büyüme
endişeleri yeniden ortaya çıkarken, Ukrayna?nın Rusya?ya katılması
gibi tarihe geçecek kritik olayların yaşandığı martta iç piyasalarda
ayın ikinci yarısında Merkez Bankası?nın zorunlu karşılıklara faiz
ödemeyi değerlendirdiğini açıklaması ve seçimlere yönelik pozitif
beklentiler fiyatlandı. Kasım, aralık ve ocaktaki 3 aylık düşüşün
ardından şubatta başlayan toparlanma martta yerini hızlı bir yükselişe
bıraktı.
Tahvil faizi 0,38 puan geriledi. Hisse senetlerindeki pozitif
görünümün nispeten sınırlı yansıdığı tahvil faizindeki düşüş henüz
verilere yansımamış olan son haftadaki yabancı alımlarından
kaynaklandı. Enflasyonun mayıs civarında %10?a yaklaşmasının
beklenmesi ve yoğun Hazine ihale takvimi faizin düşüşünü sınırladı.
Merkez Bankası politika faizini %10?da tuttu. Merkez Bankası
hazirana kadar enflasyonun yükselişini sürdüreceğini, 28 Ocak?taki
faiz artırım kararının önden yüklemeli ve güçlü olduğunu açıkladı.
Politika faizi değişmeden %10?da kaldı.
Sepet %2,6 geriledi. Fed?in tahvil alımı azaltım programında
değişiklik olmaması ve Avrupa?da toparlanmanın zayıflaması yurtdışında
dolar ve euronun değerinin yatay kalmasını sağlarken, Ukrayna krizi
dolar/TL?yi 2,25?e kadar yükseltti. Son hafta ve seçim sonrasında
piyasalardaki iyileşmeye paralel 2,15?e kadar gerileme izlendi.
Mart ayındaki güçlü toparlanmayla endeksler yılbaşından beri olan
kayıplarını kapatıp, pozitif getiriye geçtiler.
Merkez Bankası?nın zorunlu karşılıklara faiz ödemeyi
değerlendirdiğini açıklaması, çoğunlukla defter değerinin altında
piyasa değerlerine gerilemiş olan bankacılık sektörü hisselerine
pozitif etki yaptı.
Kur tarafındaki sakinleşmenin önümüzdeki dönemde sanayi
hisselerine toparlanma getirmesini muhtemel görüyoruz.
Nisan ayında piyasaları yoğun bir gündem bekliyor. Yurtiçinde
Merkez Bankası?nın açıklamaları ve Enflasyon Raporu, Fitch ve Moody?s
not gözden geçirmeleri, dışarda ABD büyüme ve istihdam verileri ile
Japonya MB toplantısı, IMF-Dünya Bankası toplantıları izlenecek.
Zorunlu karşılıklara faiz ödenmesinin düşünülmesi, Merkez Bankası
açıklamalarının yeniden piyasaların odağına getirecek gibi görünüyor.
24 Nisan?da yapılacak PPK toplantısında ZK?lara faiz ödenmesine dair
bir karar beklemesek de verilecek mesajlar önemli olacak.
Fitch ve Moody?s Türkiye?nin kredi notlarını gözden geçirecek.
Fitch not artışında cari açık iyileşmesi ve enflasyondaki düşüşe vurgu
yapmış, cari açık krizi, dış borç artışı ve politik şokun indirime
neden olacağını açıklamıştı. Moody?s ise not indirimi için sermaye
akımlarında kalıcı bir duruşu öne çıkarmıştı. 17 Aralık?tan sonra bu
risklerle karşılaşsak da durumun çok kalıcı olmadığı görünüyor.
Türkiye?yi yatırım yapılabilir seviyede tutan bu kurumların durağan
olan not görünümünü negatife çekmesi beklenebilir.
Bu ay Japonya Merkez Bankası?na dikkat etmek gerekebilir.
Japonya?da 1 Nisan?da satış vergisi (KDV benzeri bir vergi) %5?ten
%8?e yükseltildi. Bunun tüketim harcamalarını düşürebileceği ve Merkez
Bankası?nın %2 büyüme ve %2 enflasyon hedefini tehlikeye düşüreceği
tahmin ediliyor. Bu nedenlerle Japonya Merkez Bankası yıllık 60-70
milyar dolar olan tahvil alım programını genişletebilir ya da yeni
parasal gevşeme adımları açıklayabilir. Bu durumda finansal
piyasalarda dengeler değişebilir.

Yabancıların Portföy Yatırımları

Mart 2014 sonu itibarıyla (geçici) yabancıların portföy
yatırımları 270 milyar lira (125 milyar dolar) seviyesinde. Bu rakam
2013 sonunda 275 milyar TL (129 milyar dolar) seviyesindeydi.
. Merkez Bankası?nın değer değişiminden arındırılmış verilerine
göre yabancılar martta 322mn dolarlık hisse alımı, 1,3 milyar dolarlık
bono satışı yaptılar. Yabancılar beş aydan beri bonoda satıcı
durumundalar. Henüz verilere yansımamış olan son haftada alım tarafına
geçmiş olabilirler.
Değer değişimi dikkate alındığında hisse portföyünde 3 milyar
dolarlık artış olurken, bono portföyünde değişim olmadı.

İhale Programı

Hazine üç aylık açıklamaya devam ettiği borçlanma programına göre
nisan-mayıs-haziran döneminde 39,7 milyar lirası piyasaya olmak üzere
toplam 48 milyar liralık iç borç geri ödemesi yapacak. Buna karşılık
borçlanma hedefi 39,6 milyar lira seviyesinde bulunuyor.
Nisan ayında Hazinenin 12,9 milyar lirası piyasaya olmak üzere
toplam 16,4 milyar liralık itfası bulunuyor. Hazinenin yüklü iç borç
itfa dönemi devam ediyor.
Hazine itfasını karşılamak üzere ayın nisanda altı ihale
düzenliyor. Nisanda 24 Şubat 2016 vadeli gösterge tahvilin üçüncü
ihracının yanısıra, 20 Mart 2024 vadeli 10 yıllık sabit kuponlu
tahvilin ilk ihracı yapılacak. İhaleler nisanın ilk yarısı içinde
tamamlanacak.

Faiz

Martın son haftası piyasalarda dönüm noktası oldu. Ay içinde
Ukrayna konusunda Rusya-AB gerginliği, Fed?in faiz artırımını tahvil
alımlarının tamamen sona ermesinden 6 ay sonra yapabileceğini
açıklaması, dolar/TL?nin yeniden 2,25?lere yükselmesi ve arka arkaya
beş aydan beri devam eden yabancı satışı tahvil faizini ay içinde
%7,75?e kadar yükseltti. Fed kararına rağmen, uluslararası piyasalarda
doların değerinin yükselmemesi, Ukrayna sorunun piyasa algılamasında
yerinin azalması ve seçimlerde siyasi istikrarın devam edeceğine
yönelik beklenti faizin %10,60?a gerilemesini sağladı.
Merkez Bankası verilerine göre yabancılar martta arka arkaya
beşinci ayda da nette satış yaptılar. Tahvilde mart ayının ilk üç
haftasında 1,3 milyar dolar, son beş ayda 6,1 milyar dolarlık yabancı
satışı oldu. Martın son haftasında yabancı satışının yerini alıma
bıraktığını tahmin ediyoruz.
Mart enflasyonu için beklenti 0,52-1,30 bandında ve ortalamada
0,85 seviyesinde. Enflasyon faiz tarafı için önemli bir belirleyici
olacak. Yabancı alımlarının devamı durumunda aşağı yönlü seyir
korunabilir.
Yabancı alımları ve enflasyona göre nisan içinde 10,0?a kadar geri
çekilme olabileceğini tahmin ediyoruz. Yukarda ise 11,5-12 bandı
direnç olarak izlenebilir.

Merkez Bankası-Politikalar

Merkez Bankası?nın politikaları açısından ekonomik ortam hızlanan
enflasyon-yavaşlayan kredi büyümesi ve yavaşlayan girişler olarak
tanımlanabilir. Bu tanım Merkez Bankasının para politikasının faiz
tarafında sıkılaşması ve faiz dışı araçlarda gevşemesine işaret ediyor.

Merkez Bankası 29 Ocak kararında politika faizini %4,5?ten %10?a
yükseltti ve politikasında sıkılaşmaya gitti.
Bu politika adımları kur artışından kaynaklanmak üzere enflasyonda
görülen ve hazirana kadar devam etmesi beklenen yükselişe tedbir
olarak alındı. Merkez Bankası bu adımının güçlü ve önden yüklemeli
olduğunu açıkladı.
Bu açıklamadan önümüzdeki dönemde önemli bir faiz değişimi
olmayacağını anlıyoruz. Enflasyonda olası bir iyileşme ve TL?de hızlı
bir değerlenme piyasalarda politika faizi indirimi beklentisi
oluşturabilir.
Merkez Bankası henüz tehdit edici olarak görmediği yavaşlayan
kredi büyümesinden cari açığa pozitif etkisi nedeniyle memnun olsa da
bankacılık sektöründeki karlılığın aşırı düşmesine tedbir olarak
zorunlu karşılıklara faiz ödenmeyi düşünüyor. Bu adım faiz dışı
araçlarda gevşeme anlamına gelebilir. ZK?lara faiz verilmesi kredi
maliyetlerinin düşmesini sağlayacak bir adım olarak görülebilir.
Sonraki aşamada kredi büyümesindeki yavaşlamanın endişe verici
olması senaryosunda zorunlu karşılık indirimi gündeme gelebilir.
Nisan ayı kriz sonrası toparlanmalar hariç genelde yatay ya da
hafifçe eksi olan bir ay. Krizler sonrasındaki yüksek getiriler
nedeniyle nisan aylarının 2002?den beri ortalama getirisi %4 ile
oldukça cazip görünüyor.
Nisan ayının yoğun bir gündemi bulunuyor. En önemli gündem seçim
sonrasında oluşan pozitif görünümün korunup korunmayacağı. Bu soruyu
yurtdışından bağımsız olarak değerlendirmek mümkün değil. Çünkü
seçimlerin hemen öncesi ve sonrasında oluşan pozitif görünüm
gelişmekte olan ülkelerle büyük ölçüde paralellik gösteriyor.
Gelişmekte olan ülkelerin performansı Fed?in tahvil alımı azaltımı
ve faiz artırımı endişelerinin yeterince fiyatlandığının
düşünülmesinden sonra ve fiyatlamaların cazip seviyelere gelmesiyle
iyileşti. Nisan ayında Japonya?dan bir gevşeme gelirse bu pozitif
performans artarak devam edebilir. Aksi takdirde kısa vadeli kar
realizasyonları izlenebilir.
İç piyasada ise Fitch ve Moody?s tarafından yapılacak not gözden
geçirme açıklamaları belirleyici olabilir. Olası görünüm indirimleri
negatif algılansa da, bunu kısa vadeli olacağını, not indirim
beklentisi oluşmayacağını düşünüyoruz.
Nisan ayının yoğun gündemi nedeniyle kırılmalar yaşanabileceğini
ve endekste belli bir yön tahmin etmenin zor olduğunu düşünüyoruz.
Mart başından beri %11,5?e ulaşan yükselişin ardından gelebilecek kar
realizasyonları kısa süreli olursa, nisanda pozitif bir kapanış
görebiliriz.
BIST-100 endeksi trend değişiminde?. Geçen ay endeksin 17 Mayıs?ta
başladığı düşüş trendinde %32 düşüşle toplam yükselişinin 1/3?ünü geri
aldığını Elliot dalgalarına göre düşüşe ait olan A, B ve C olan üç
aşamalı düşüşün tamamlandığını tahmin etmiştik.
Endeks martta 70.000?e ulaştığı yükselişle 17 Mayıs?tan beri
izlediği düşüş kanalını yukarı kırarak, düşüşün sona erdiğini bir kez
daha teyit etti.
Önümüzdeki 1,5-2 yıllık dönemde devam etmesini beklediğimiz 5
dalgalı yükselişin başladığını düşünüyoruz. Bunun ilk yükselişi olan 1
no?lu dalganın içinde olduğumuzu tahmin ediyoruz. Kısa vadede 1?in
sona ermesiyle 1?de elde edilen kazanımların tamamına yakının geri
alınması anlamına gelecek olan 2 no?lu dalganın yapılmasını bekliyoruz.
1 No?lu dalganın olası tamamlanma seviyesini 72.500 olarak tahmin
ederken, destek seviyesi olarak 64.000-65.000?in izlenebileceğini
düşünüyoruz.

Euro bölgesi

Büyümeye dair umutlarla başlayan 2014?te ilk sinyaller piyasaları
endişelendirdi. İşsizlik son dört aydır %12 seviyesindeyken, şubatta
hafifçe %11,9?a gerilese de bu düşüş toparlanmayı teyit etmiyor.
Enflasyon %2 hedefine yaklaşmak bir yana düşüşe geçmesiyle moralleri
bozdu. ABD?ninfaiz artırım sinyaline rağmen, euro/dolar?ın 1,38?e
yakın seyir izlemesi de Avrupa Merkez Bankası?ndan sözlü müdahale
beklentisini artırdı.

Faiz

Son bir aylık dönemde ABD 2 yıllık faizi %0,31?den %0,45?e
yükseldi ve 10 yıllık faizle farkı azaldı. Bu durum ABD?de faiz
artırım beklentilerinin fiyatlanmaya başladığını gösteriyor. "

******

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir.

*******

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey